Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) iş birliğiyle, Kültür ve Turizm Bakanlığı ev sahipliğinde düzenlenen "3. Dünya Turizm ve Kültür Konferansı" 3-5 Aralık 2018 tarihleri arasında İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirildi.
Bu yılki teması “Herkesin Yararına” (For the benefit of all) olarak belirlenen Konferansa, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri ERSOY, Venezuela Turizm Bakanı Stella MarinA LUGO, Makedonya Kültür Bakanı Asaf ADEMİ ve İspanya Turizmden Sorumlu Devlet Sekreteri Isabel Maria Oliver SAGRERAS, Malta Cumhurbaşkanı Marie Louise Coleiro PRECA ve İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ali Asghar MOUNESAn dünya turizm ve kültür endüstrilerinin önde gelen profesyonellerinin yanı sıra Çanakkale İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal DOKUZ ve çok sayıda davetli katıldı.
Etkinliğin açılış konuşmasını Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy yaptı.
Kültür ve turizmin birbirinin ayrılmaz parçası olduğuna vurgu yapan Bakan Ersoy, şunları kaydetti. “Turizm bakanı olmadan önce ben de sorguluyordum 'kültür ve turizm beraber olmalı mı' diye. 'Ayrı bakanlıklar mı olmalı yoksa aynı bakanlık içerisinde birleşmeli mi' diye kararsızdım ama bakan olduktan sonra emin oldum ki kesinlikle beraber olmasında fayda var. Çünkü kültür ve turizm birbirinin ayrılmaz parçası. Ben biraz farklılaştırma yaratmak istedim. Turizm kültürden faydalanıyor ama kültürün de turizmden biraz fayda görmesi lazım. Bu faydanın karşısında kültüre katkıda bulunması gerektiğini düşünerek bakanlıktaki politikalarda kültür lehine bazı değişiklikler yaptım. Artık hükümet olarak turizmden elde ettiğimiz gelirlerimizin bir kısmını kültürümüzün, kültürel ve arkeolojik değerlerimizin, sanatımızın, gastronomimizin gelişmesi açısından kullanmaya karar verdik ve bu bağlamda politikalar üretiyoruz”.
Bakan Ersoy, bu sistemde önceliğin hız kazanmak olduğuna işaret ederek, aynı dili konuşan kişilerin kamu tarafında da görev almasıyla, sorunların daha hızlı çözüleceğinin düşünüldüğünü ifade etti.
Sektörün de yeni sistem sayesinde hız açısından fayda gördüğünü aktaran Ersoy, "Turizm bakanı olmadan önce ben de sorguluyordum 'kültür ve turizm beraber olmalı mı' diye. 'Ayrı bakanlıklar mı olmalı yoksa aynı bakanlık içerisinde birleşmeli mi' diye kararsızdım ama bakan olduktan sonra emin oldum ki kesinlikle beraber olmasında fayda var. Çünkü kültür ve turizm birbirinin ayrılmaz parçası. Burada aslında kültürden faydalanan turizm oluyor. Ben biraz farklılaştırma yaratmak istedim. Turizm kültürden faydalanıyor ama kültürün de turizmden biraz fayda görmesi lazım. Bu faydanın karşısında kültüre katkıda bulunması gerektiğini düşünerek bakanlıktaki politikalarda kültür lehine bazı değişiklikler yaptım." diye konuştu.
2019 İtibarıyla 20 Arkeolojik Kazı Desteklenecek
Bakan Ersoy, turizm tanıtma fonlarının bir kısmını, kültürel değerlerin gelişmesi ve arkeolojik alanların kazı sürelerini de uzatacak şekilde kullanılması açısından yeni projeler geliştirmeye başladığını belirterek, birbirini daha fazla destekleyen ve büyüten bir döngü oluşmasını sağladığını ve sağlamaya devam edeceklerini söyledi.
Turizm ülkelerinin deniz, kum, güneş gibi ortak yönlerine dikkati çeken Ersoy, şöyle devam etti:
"Neyle ayrışacağız birbirimizden? Açıkçası kültürümüzle, arkeolojik değerlerimizle, sanatımızla, müziğimizle. Çünkü bunlar bizim ülkemize has değerler. Bu değerlerimizi ne kadar iyi tanıtmayı başarırsak, diğer ülkelerden o kadar ayrışmaya başlayacağız, farklılıklarımız ortaya çıkmaya başlayacak. İkinci bir nokta; biz bunları kullanarak diğer ülkelerle ilişkilerimizi de geliştirebiliyoruz. Aramızdaki iletişim arttıkça ziyaretler de artmaya başlıyor, otomatikman turizm de gelişmeye başlıyor. Bu bağlamda artık hükumet olarak turizmden elde ettiğimiz gelirlerimizin bir kısmını kültürümüzün, kültürel ve arkeolojik değerlerimizin, sanatımızın, gastronomimizin gelişmesi açısından kullanmaya karar verdik ve bu bağlamda politikalar üretiyoruz."
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye'de 153 noktada arkeolojik kazının devam ettiğini vurgulayarak, 2019 itibarıyla kazı çalışmalarını 12 aya çıkartacak şekilde, ilk etapta 20 kazıyı destekleme kararı aldıklarını dile getirdi.
Kazının Kendi Kendini İkame Eder Hale Getirmesini Sağlayacak Bir Proje Geliştirdik
Türkiye'nin yurt dışındaki tanıtımına değinen Ersoy, "Kazıda bir yere gelen bu noktalara gişeler koyup ziyaretçi alır hale getireceğiz. Buradan elde edilen gelirleri de o kazı yerlerine aktarıp kazının kendi kendini ikame eder hale getirmesini sağlayacak bir proje geliştirdik. Bu projeyi de inşallah 2019 itibarıyla uygulamaya başlayacağız. Aynı şekilde bu tabii sadece arkeolojik yerlerle alakalı değil kültürümüz sanatımızla ilgili projeleri karar verdik." şeklinde konuştuk.
Konferansın birinci gününde Bakanlar Oturumunda “Turizm ve kültür paydaşları arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi” konusu ele alındı. Konferans kapsamındaki diğer oturumlarda ise; “Sürdürülebilir ve yaratıcı şehirler için kültürel turizm”, “Somut olmayan kültürel mirasın korunmasında bir müttefik olarak sorumlu turizm” ve “Dijital dönüşüm yoluyla herkes için kültür turizminin sağlanması” başlıkları ele alınarak ve nihai olarak “Turizm ve Kültür Üzerine İstanbul Deklarasyonu” ilan edildi.
konferansın ardından, UNWTO Etik, Kültür ve Sosyal Sorumluluk Bölümü Başkanı Marina Diotallevi, "Turizm ve Kültür Üzerine İstanbul Deklarasyonu"nu okudu.
Konferans kapsamında ayrıca, Turizm Küresel Etik Kuralları Özel Sektör Taahhüdünün İmza Töreni gerçekleştirilecek ve katılımcılar için çeşitli sosyal programlar ve tanıtım etkinlikleri düzenlendi.
Öte yandan, 3. Dünya Turizm ve Kültür Konferansına 2018 Troya Yılı’da damgasını vurdu. İl Kültür ve Turizm Müdürümüz Kemal DOKUZ, konferans kapsamında Venezuela Turizm Bakanı Stella Marina LUGO, Dünya Bankası Kırsal Turizm Direktörü ve turizm ve kültür endüstrilerinin önde gelen profesyonelleri ile bir araya gelerek, 2018 Troya Yılı hakkında bilgilendirmelerde bulunarak, Çanakkale’yi tanıtan materyaller takdim etti.